stock 2 Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • stock 2
    f. 1. stokta bulundurmak: Do you stock compact discs? Sizde kompakt disk bulunur mu? We don´t stock pornography. Pornografik yayınlar bulundurmuyoruz. 2. üremesi için (bir yere) koymak: We´ve stocked this lake with trout. Üreyip çoğalması için bu göle alabalık koyduk. 3. (bir yerde) -i bulundurmak: She always stocks her bar with whiskey. Barında her zaman viski bulundurur. 4. up on -i oldukça çok miktarda satın almak.